filmin adı: O Θίασος (o thiassos) (aka. the travelling players)
yönetmen: theo angelopoulos
yapımcılar: lefteris haronitis, christos paliyannopoulos, glorgis samiotis, stefanos vlachos
senaryo: theo angelopoulos
oyuncular: eva kotamanidou (elektra), aliki georgouli (clytamnestra), vangelis kazan (aegisthus)
yapım yılı, yeri: 1975, yunanistan
dili: yunanca
süre: 230 dk.
türü: epik, alegorik
ödüller: cannes (fipresci), berlin film festivali (interfilm), selanik film festivali (en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, v. kazan en iyi erkek oyuncu, e. kotamanidou en iyi kadın oyuncu)
31 mart 21:30 fitaş 4
1 nisan 21:30 rexx
31. istanbul film festivali kapsamında film listesine göz atarken hiç aklıma gelmeyecek bir isimle karşılaştım: theo angelopoulos! hem de, auteur sinemacılar arasında parlak bir isim olan yönetmenin yunan tarihine ışık tutan ve diğer iki filmi 36 günleri (1972) ve avcılar (1977) olan üçlemesinin başyapıt sayılan en önemli parçasıyla! tabiî hemen biletimi aldım ve gün saymaya başladım. epik sinemaseverlere festival kapsamında bilhassa önereceğim bu filmden kısaca bahsetmek istiyorum.
yaklaşık 4 saat gibi uzun süresi olan bu destansı filmde özetle, bir tiyatro kumpanyası üzerinden 1939 - 1952 yılları arasında yunanistan tarihine göz atılıyor. kumpanya yunanistan turnesinde her durakta erotik bir oyun olan çoban kızı golfo oyununu oynar. brecht tiyatrosunu andıran sahnelerde haliyle bir zaman bütünlüğü yoktur. bir bakarız nazi işgali ve 2. dünya savaşındayız, bir bakarız kralcılar ve komünistler arasında yaşanan yunan iç savaşındayız. bu bağlamda yunan yakın tarihine epik bir bakış atarız.
filmin daha da ilgi çekici yanı kumpanya üyelerinin isimleridir: agamemnon, elaktra, vs. bu isimler tabiî ki eshilos'un antik yunan tragedyası oresteia'dan alıntı. kumpanya üyeleri arasında yaşanan olaylar da bu tragedyanın bir çeşitlemesi şeklinde alegorik bir yan hikâye sunar.
başta belirttiğimiz üzere zaman bütünlüğü olmayan filmde bir yandan metaxas'ın faşist diktatörlüğüne şahit olurken, bir anda kendimizi savaş sonrası mareşal papagos döneminde buluruz. bir yanda italyanlarla savaş çıkar, bir yanda amerikan müdahalesi başlar. bu epik yapının yanında bir de alegorik tragedyayı ekleyince ortaya bu müthiş film çıkıyor. meraklısının kaçırmaması gereken bir film. şahsen ben 31 mart'ta fitaş'ta olacağım.