16 Temmuz 2012 Pazartesi

woody allen

gerçek adı allen stewart konigsberg olan allen 1 aralık 1935'te new york brooklyn'de dünyaya geldi. allen'ın kariyerinde o kadar çok ödül var ki burada sıralamak yerine imdb linkini vermekle yetineceğim. annie hall (1977) ve match point (2005) için ayrıntılı incelemelere blogumuzda ulaşılabilir. bunun yanında şunu da belirtmek gerek: filmleri avrupa ve amerika'nın pek çok üniversitesinin felsefe bölümlerinde okutulmaktadir.

allen filmlerinin çoğunu kendi yazmış, yönetmiş ve oynamıştır. kendi karakteri ile filmlerinin senaryoları arasındaki bağı sık sık reddetse de allen kesinlikle bir auteur'dür. ister akademik olsun, ister popüler, allen filmleri için yazılan eleştirilerde ortak nokta filmlerin psikanalitik yöntemle değerlendirilmesidir. eleştirmenler bunda çok da haksız değil, çünkü allen'ın temalarının arzu, bastırılmışlık, anksiyete ve cinsellik gibi freudyen temalar olması tesadüf değildir. örnek olarak, annie hall'da alvy, annie'ye freud'un the denial of death'ini hediye eder. bu kitap ölümsüzlüğe giden yolda cinsellik ve tanrı hizmetini ele alır. allen filmlerinde bu yöntemlerden ilkini benimsemiştir.

- değerlerin yok. bütün hayatın nihilizm, kinaye, sinisizm ve orgazm.
- biliyor musun, fransa'da bu sloganla seçimleri kazanabilirim.
(decontructing harry)

natasha, sevmek acı çekmektir. acı çekmemek için insan sevmemelidir. ancak bu durumda insan sevgisizlikten dolayı acı çeker. demek ki sevmek acı çekmektir, sevmemek acı çekmektir. mutlu olmak için sevmek gerekir. demek ki mutlu olmak acı çekmektir. ancak acı çekmek insanı mutsuz yapar. böylece mutsuz olmak isteyen sevmeli, ya da acı çekmek için sevmeli, ya da çok mutlu olmaktan acı çekmeli. umarım beni anlıyorsun.
(love and death)

bu alıntılar allen'ın felsefesini yansıtmaktadır. filmleri genellikle absürd komedidir ve her komedi gibi içinde trajedi barındırır. ölüm teması çoğu filminde arka planda yerini alır. yaşam ve aşkın zıttı olan thanatos olarak karşımıza çıkar. annie hall'dan şu alıntı bu konuda aydınlatıcı olabilir:

doktor: neden depresyondasın alvy?
anne: söyle doktora. okuduğu bir şey yüzünden.
doktor: demek okuduğun bir şey.
alvy: evren genişliyor.
doktor: evren mı genişliyor?
alvy: evet, evren genişliyor ve genişlediğine göre bir gün parçalanacak ve bu her şeyin sonu olacak.
anne: bundan sana ne? ödevlerini yapmamaya başladı.
alvy: ne anlamı var?
anne: bununla evrenin ne alakası var? brooklyn'desin! brooklyn genişlemiyor!


ölüm ve aşk pek çok filmine konu olmuştur. play it again, sam (herbert ross, 1972), annie hall (1979), manhattan (1979) gibi filmlerinde aşkın bitişi konu alınır. interiors (1978), crimes and misdemeanors (1989), manhattan murder mystery (1993) aşkın ölümcül boyutu üzerinedir. love and death (1975) direkt ölüm ve aşk üzerine bir allen tartışmasıdır. bu filmin sonundaki det sjunde inseglet (1957) göndermesi de dikkate değer. match point de aşk ölüm paradoksunun zirvesidir.

ironi ve kader de allen sinemasının diğer iki varoluşçu temalarıdır. bullets over broadway (1995) ve mighty aphrodite (1996) kadere müdahale edilmesinin sakıncaları üzerinedir.

zaman içinde allen'ın fikirlerinin değiştiğini de belirtmek gerek. örneğin, play it again, sam'de nostalji kavramı bir aşkı kurtarırken, husbands and wives'da (1992) durum değişir. yağmur altındaki romantik sahnede allen'ın canlandırdığı karakter gabe nostalji ve romantizmi aşkı kurtarmak için yeterli görürken, mia farrow'un canlandırdığı judy roth bunu yeterli bulmaz ve gabe'i reddeder. romantik ilişkilerin imkansızlığı bize sartre'ı hatırlatır. insanların sürekli aynı hataları yapıp ders almamaları allen'ı eğlendirir görünmektedir.

Hiç yorum yok: